Uzayda hayat var!
Tanıtım: Sid Meier amcamızın serisi olan Civilizations geçen ay yeni oyunu Beyond Earth'ı piyasaya sürdü. Şimdi gidip başka sitelerden veya Steam sayfasından yorumları okursanız oyunu almazsınız, hak veririm çünkü oyunu o kadar aşağılanmışlarki benim bile alasım gelmemişti (ön sipariş verdik nereye almıyoruz). Benim tavsiyem oturum bu yazıyı okun çünkü tahminimce Türkiye'de adam akıllı oturup Civilizations oynayan ve en iyi bilen kişi benim (büyük idda!). Oyun için söylenen ana şeyler önceki oyunun kopyası, mapler iğrenç, yapay zeka yok vesaire. Çok çok mutlu şekilde söylüyorum ki bunların hepsi koca birer yalan. Oyun kesinlikle kopya değil oturulup bolca düşünülmüş, modellenmiş ve yazılmış. Yapay zeka gayet iyi (Ghandi gibi bir şerefsiz gelip size nükleer savaş açmıyor) ve ilk defa oyundaki barbar ırk olan alienlarla sürekli savaşmak zorunda değiliz. Onları kışkırtmadıkça (yani yuvalarına yaklaşmadıkça) kardeş kardeş geçinip gidiyoruz. Oyunda birçok yenilik var, hepsini buraya sığdırmam mümkün olmadığı için alt başlıklarla inceleyeceğim.
Resimler maximum grafikli halidir laptop kullanıyor veya kötü ekran kartına sahipseniz oyun ekran kartını öper.
Oynanış: Oyunu ben şahsen tek elimle yavaş yavaş oynuyorum. Evet doğru duydunuz oyunu tek elle oynayabilirsiniz ama oynarken beyninizi de kullanmanız gerek (LoL'deki bebeler size fazla gelir bu). Oyundaki alt başlıkla inceleyeceklerim askeri geliştirme sistemi ve benimsemeler olarak ikiye ayrılıyor.
Benimseme Sistemi (Affinity): Oyuna başlağıdığınız andan itibaren seçtiğiniz teknolojiler ile 3 farklı benimseme yolunu izliyorsunuz. Bunlar Uyum, Saflık ve Makineleşme (çeviri bana aittir ama mantıken doğrudur çünkü İngilizce olan bu kelimelerin Türkçe karşılığı yoktur). Zaten isimlerden genel bir düşüce çıkarmışsınızdır ama kısa kısa açıklayalım:
Uyum (Harmony): Uzaylı DNA'sı ile insan DNA'sını birleştirerek yeni bir üstün ırk yaratma amacına sahip oluyorsunuz. Oyunu kazanmak için bütün bu DNA'ya sahip insanları birleştirerek Beyin adındaki bir kovan yaratıp bağlanıyorsunuz . Asla ve asla bu yolu seçmem size de tavsiye etmem çünkü aşırı sakinlik ve zaman gerektirir.
Saflık (Purity): İnsan halinizi koruyup üstün ırk olma (uyumda yaratırsınız burada olmaya çalışıyorsunuz farklı ikisi) çabası gösteriyorsunuz. Oyunu kazanmak için Dünya'ya bir portal açmalı ve oradaki insanları yeni dünyanıza aktarmalısınız. Bana göre değil çünkü bunu seçmek diğer ülkelerin ağzını burnunu kırmayı gerektiriyor, siz istemeseniz bile onlar size savaş açıyor sizde tabi ki alıyorsunuz ayağınızın altına.
Makineleşme (Supermacy): Evet geldik gönlümün sultanı makineleşmeye. Tam ortada olan bu benimseme ne ağız burun kırdırmayı nede susup oturmayı gerektiriyor (ayrıca askeri birimler çok güzel görünüyor). Amacımız saflık ile aynı olsa da yolu çok farklı. Bu benimsemede ister susup sadece teknoloji ve kültür kasabilir, ister Allah'ın sopası yoktur deyip dalabilirsiniz. Gayet eğlenceli olan bu benimseme sizi nanoteknoloji çağına götürüyor ve müthiş robotlar ortaya çıkıyor (çok güzel modellemeleri var).
Grafikler: Oyun çok renkli ve pastel görünüşe sahiptir (pastel görünüş olması daha çok dikkat edebilmenizi ve gözünüzün daha rahat oyunu takip edebilmesini sağlar on sebepten yararlıdır). Grafik olarak gayet iyidir ve çoğu ekran kartını rahatça yakabilir (Allah'tan GeForce var yoksa s#!tık).
Açık Sözlü Oyuncu Puanı: 8
- Devasa haritalar
- Benimseme sistemi
- Yepyeni modellemeler
- Çevre görünümü ve rengi
- Alien Kraken (denizlere açılınca anlarsınız ne olduğunu)
- Alien Siege Worm (tek başına şehir alıyo şerefsiz)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder